27 Haziran 2015 Cumartesi



KİTAP OKUYAN ADAM. ..

Kentsel dönüşüm ayaklarında, evimin yanındaki inşaattan gelen temel kazma seslerinin gürültüsunden bunalmıştim.Bagdat cd.sinde turlasam, abart ekzoslu arabalar ve motorlar vardı.Sahilde bir gazinodan Adaları temaşa edeyim dedim, çook volümlü arabesk müziğe dayanamıyorum. Gerçi bizim inşaat gürültüsünün yanında ninni gibi geliyor.Kitaplarım yanımda yakındaki bir Deniz Kulübünün havuza oturdum.
Sahip Olmak veya Var Olmak(Eric Fromm) Yol Arkadaşım ( Maksim Gorki) Boğultu ( Orhan Duru) Faşizmin Kitle Ruhu Psikolojisi( Vilhem Reich) ve Yayınevinden ( Cinius) aldğım teklifli ilgili yeni bir kitap hazırlıyorum. İlk ke de sizlerle paylaşıyorum. ÖLMEDEN ÖNCE SEYRETMENİZ GEREKEN 100 FİLM...ile ilgili birkaç sinema kitabı.
Kalabalik...Ahali cep tlf.ları ile haşır neşir. Kitap okuyan yok.Pahalı ve lüks rehberli turlar,dizi filmler , sarışın perçemli kadınların post modern- erotik yazıları konuşuluyor genelde ...Bir de siyaset bol-bol.Koalisyon muhabbetleribol-bol.Halk cahilmiş falan. Sanki sen çok okuyorsun. Dikkat ettim ilaç için olsun bir tek kitap göremedim ahalinin elinde..Elimde kitaplarla gören ahali beni, göstererek gülmeye başladı. Genç garson yanıma geldi:
"N'apıyorsunuz Münir Abi?" dedi...
"Omlet yapıyorum..." dedim.
"Yanlış anlama abi, Ben iki kitabını da okudum.Üçüncü ne zaman?"
İçimi tarifsiz bir huzur ve sevinç kapladı .Genç garson çocuk okuyordu. Hem de benim gibi medyatik olmayan bir yazarı.

"Başka kimleri okuyorsun Atilla?"
" Unuttun mu geçenlerde bana verdiği Sait  Faik'in kitabını bitirdim"
" Helal  sana çocuğum... Şu elimdeki bitmek üzere,çıkarken veririm" Gözleri parıldadı. Bahşiş almış kadar mutlu oldu.Denemek istedim Atilla'yı:
" Peki hangi hikayesini beğendin büyük ustanın?" Öğretmenine  cevap yetiştirmek isteyen bir öğrenci heyecanı ile yanıtladı:
" Abi martının balıkçı ile konuştuğu hikaye  çok iyi. Kazık yiyen gariban  insanları ne güzel anlatıyor,yani bizleri..."
Şef garson'un bağırması olmasa devam edecekti Atilla,hikayeyi anlatmaya:
" Atilla n'apıyorsun ulan orada. Hocanın kafasını  şişirme.Bırak okusun hocamız.Sen işine bak. Müşteri servis bekliyor.."
Sonra bana yaklaştı. İstediğim çay ile tostu bıraktı,yanımdaki sehpaya:
" Hocam,okuyup da alim mi olacak bunlar. İşlerine baksalar ya, siz

o kadar okudunuz da n'oldu?"
Haklıydı. ..Atilla'nın arkasından hüzünle ve umutsuzlukla baktım. Ahalimiz ve toplumumuz böyleydi. Atilla ve ben azınlıktaydık.
Bundan böyle İstanbul'da umuma açık yerlerde kitap okumamaya karar verdim. ..
Bilmem anlatabildim mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder