22 Haziran 2015 Pazartesi

ATİLLA İLHAN 90 YAŞINDA...

Dostlardan eleştiriler geldi.Herşeyi yazıyorsun da Facebook'da neden Atilla İlhan yok diye...Aslında istekle yazmıyorum Face'de. Ancak müthiş bir sosyal paylaşım sitesi.Doğru  kullanılsa üzerine yok. Hele bizim gibi medyatik olmak istemeyen yazarlar için...Ancak magazin toplumumuzda şiiir,sinema,senfonik müzik,resim,heykel...ve diğer sanatsal olayları paylaşmak çook zor Face'de.Alışkanlık da yapıyor galiba. Bırakamıyorsunuz.Birkaç-kez yazmamayı denedim. Ancak  az amma öz okuyucumdan çok istek geldi, bırakma bizi diye.Ayrıca  medyaya girmek çok zor.Ya çok paranız olacak,ya da Nobel falan kazanmış olacaksınız. En güvendiğimiz gazete ve TV ler bile yayınlamakta zorlanıyorlar yazılarımızı. Belki haklılar onların da reklama ihtiyacı var.Bu nedenle bloguma attım kapağı.

Bu bağlamda   Büyük Ustayı unuturmuyum hiç...O içimdeki en büyük yıldızlardan. Bendeniz ona mecbur olarak yaşadım gençliğimden,ilk aşkımdan bu yana... Gençliğimiz onun şiirlerini okumakla geçti.Sürekli yanımda oldu Büyük Usta. Hüzünlerimizde ,aşklarımızda,acılarımızda,romanslarınızda, uğradığım evlilik kumpasında,yalnızlığımızda....hep ATİLLA İLHAN vardır.Sisler bulvarında yürürken bile görüyordu beni.Aksi halde kesik bir kol gibi yalnız oluyordum.
  Bilen bilir yüze yakın şiirini ezbere okurum...Ve de iyi okurum.Yıllar önce sanıyorum 2005 yılı falandı. 80. doğum gününü Okyanus ortasında bir Cruise gemisinde kutlamıştık...Bu bir şair için bir ilk sanıyorum. Bendeniz de gemi ahalisine ve dostlara Atilla İlhan'dan şiirler okumuştum... Yabancılar da vardı...Ben kendi ufak karemde görevimi yaptım da bir yazar olarak.Diğerleri ne yaptılar acaba?

Önce magazin medyası...Hiiç ilgilenenen olmadı. Entel ayaklarında  Borges ve James Joyce yazan şarap muharriri yazarlar,çook reytingli TV lerde şeffaf oda yöneticisi enteller,sarışın perçemli harımlar...ve hatta güvendiğimiz köşe yazarlarından  pek kalem oynatan olmadı.Oysa -Allah rahmet eylesin- ünlülerin cenaze törenleri sayfalar,sayfalar ayırdı medyamız.








Ancak şölenlerle uğurlanan önemliler bir süre sonra unutuluyor. Ancak Atilla İlhan gibi değerliler  sonsuzluğun yıldızı oluyorlar. Fark burada sanıyorum.Ünlü siyasileri hiç kimse hatırlamıyor bir-kaç yıl sonra. Ancak Atilla Ustaya yıllar-yılı mecbur oluyoruz.Şiire kapalı bir toplumuz ayrıca.Gençlerden kaç kişi tanıyor, Cemal Süreya,Edip Cansever, Turgut Uyar gibi şiir ustalarını... Oysa aynı ahali en kötü dizi filmlerin tüm oyuncuların ezbere sayıyor.

Yüreğimi kaplayan hüzün; bu alemin içinde olduğum halde onunla bir araya gelemedim. Olmadı.... Bendiniz de trenin son vagonundan inip,bulutların ötesine gidip, Büyük Usta ile buluştuğumuzda en büyük dileğim ona şiirlerini okumak:
"NE YAPSAM ,NE TUTSAM,NEREYE GiTSEM
BEN SANA MECBURUM ..." ve diğerlerini....
Işıklar içinde yat, meleklerin şiirleriyle uyu, gökyüzünün tüm yıldızları kabrine yağsın ATİLLA İLHAN USTA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder