28 Ekim 2015 Çarşamba

SİYAH KUĞU...

SİYAH KUĞU...
Kobani,Işid,savaş,vandallık ,genç insanların ölümü ...derken,yaşamın görsel ve sinemasal keyfini kaçırıyoruz. Magazin ,lay-laylom...ve penguen m...edyası da bu güzelliklerden-reytingi olmadığı için-hiç sözaçmıyor.Ancak o vandallıkları,kafa kesmeleri defalarca gösteriyorlar hiç sıkılmadan.Ülkemizin gelmiş geçmiş en büyük ozanı Atilla İlhan'ın 9. ölüm yıldönümünden bir kelime bile bahsetmedi bu magazinciler. O ölüm fotoları yerine bir şiirini kosalardı n'olurdu sanki büyük ozanın... Neyse bale sanatına ve sinema sanatına biraz ilgi duyuyorsanız,bu toz-dumanda biraz kafa dağıtmak, biraz da olağanüstü sinemasal bir güzelliğin içinde olmak istiyorsanız Siyah Kuğu filmini mutlaka görün.Geçtiğimiz sezon oynadı sinemalarda. Tüm DVD cilerde var.O muhteşem Natali Potman'ın( başrolde siyah kuğuyu oynayan balerin) bale sahnelerini defalarca seyredin.Hele son karedeki yalnızlık sahnesi...Konu odak noktaları ile şöyle:
Nina Sayers (Natalie Portman) New York'ta prestijli bir bale okulunda genç bir dansçıdır.Nina, otoriter annesi Erica (Barbara Hershey) ile yaşamaktadır.Bale okulu Kuğu Gölü eseri için hazırlanmaktadır. Yönetmen, Thomas Leroy (Vincent Cassel), yeni bir baş dansçı seçmek zorundadır.Bu dansçı; masum, kırılgan Beyaz Kuğu ve onun karanlık şehvetli, kötü ikizi olan Siyah Kuğu ile birlikte ikisini de canlandırabilmelidir. Nina, birkaç dansçıyla birlikte gösterinin bir bölümü için seçilir.. Yönetmen Nina'yı Kuğu Kraliçesi yapmayı planlamıyordu. Nina rolü istemek için yönetmeni ziyaret ettiğinde, yönetmen sert teknikli dansının Beyaz Kuğu için uygun olduğu; ama Siyah Kuğu için gerekli olan tutkunun olmadığını söyler. Thomas zorla Nina'yı öpünce, Nina ona ısınır.Thomas Nina'daki potansiyeli görür ve ona rolü verir.Nina, bu zor rolün altından kalkamayacağı inancıyla deprasyona girer. Yedek dansçı Lily hakkında paranoyakça davranarak onu baş rolden uzaklaştırmaya karar verir. Bu arada Thomas, Nina'nın Beyaz Kuğu için “soğuk” dansını gittikçe daha çok eleştirir ; sadece Siyah Kuğu rolü için kendini hazırlamasını söyler.Bale gösterisinden bir gece önce, Nina güçlü halüsinasyonlar görmeye devam eder. Nina, gösteri gecesi uyanır, kilitli odasında annesiyle birlikte...Anne Erica, bale okuluna telefon eder, Nina'nın kendisini iyi hissetmediğini ve sahnede olamayacağını söyler. Şiddetli bir kavgadan sonra Nina annesine karşı gelir ve evden çıkar. Nina gösteriye gittiğinde Thomas, annesinden gelen telefondan dolayı yerine Lily'nin çıkacağını söyler. Nina, Thomas'ı dinlemez. Lily'e müthiş kızgındır. Yine bir halisülasyon görür. Bu gördüklerinin en ağırıdır. Sonra istemeden kendisini ayna parçası ile yaralar. Ve yaralı haliyle sahneye çıkar. Gösterinin son sahnesini oynadıktan ve perde kapandıktan sonra Nina'nın yaralı olduğu farkedilir. Fakat artık her şey için çok geçtir. Nina hayatını adadığı sahnede gözlerini hayata yumar.

Bu bağlamda, hatırlayanlar bilir,Portman'ın iyi kumaş oyduğu Leon filmindeki Jean Reno'nunu yanıdaki küçük kız rolü ile belli idi.
Önemli olan başka bir motif..Bu tür filmelre nedense medyatik genç sinema yazarları arkadaşlarım da ilgi göstermiyor.Örneğin Yeni Rus Sinemasını bendeniz yazmasam pek kimsenin haberi olmayacak.Magazin medyasından hayır yok anladrık,ançcak genç sinema yazarı arkadşyların böyle dudurmlara müdahale etmesi gerekir.Çok satan gazetelerinin köşelerinde yalnızca günlük film eleştirileri yapmak yeterli değil...Sinema sanatı bir umman kanımca..Bendeniz kendi ufak karemde ;Ekonomik Durum Gazetesi ve Facebook'da bu müdahaleleri  yapıyorum zaman-zaman..
 Bu arada bendenizin 15 Kasımdaki TÜYAP FUARINDAKİ imza günümü unutmayın.Ayrıca bilgiler gönderilecek.. Beklerim efendim.
 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder